GÖKTÜRK ALFABESİ HAKKINDA BİLGİLER

Göktürk alfabesi 38 harfli olup 4 ünlü ve 34 ünsüzden oluşmaktadır. Latin alfabesi gibi sağdan sola yazılmaktadır. İlk olarak Göktürkler Devleti’nde kullanılmaya başlanan yazı daha sonralarında Uygurlar’da da bir süre kullanılmıştır. Bunu da Doğu Türkistan Yazmaları adlı eserde bunu görmekteyiz. Göktürk alfabesi yalnızca Göktürk Devleti sınırları içinde kalmamış biraz değişiklikler yapılarak Bulgarlar,Peçenekler,Hazarlar ve Sekeller tarafından kullanılarak Türkistan coğrafyasını aşmış ve Avrupa’ya kadar ulaşmıştır.Göktürk alfabesinin önemi ise Hun Devleti’ne dair bir alfabe henüz rastlanılmadığı için Göktürk Devleti’nde bu alfabenin kullanımı ile ilk Türk alfabesi olarak şuan kayıtlara geçmiştir. Ama bazı kazılarda bu yazının da öncesinde benzer bir alfabenin kullanıldığı yönünde araştırmalar yapılmış ve hala da devam ettiğini bilmekteyiz. Ama Göktürk dilinin en önemli yapıtlarından birisi olan

Orhun Yazıtları Türk tarihinin mihenk taşını oluşturur.

Wilhelm Thomsen, tarafından ilk defa çözülmüş olan bu yazıtlar Göktürk alfabesinin Türk alfabesi olduğu ve dilin de eski Türkçe olduğunu ortaya koymuştur. Alfabenin menşei meselesinde bazı tartışmalar hala sürmekte olup kimilerine göre Soğd,Arami,Pehlevi gibi kökenleri olduğu kimi bilim insanlarına göre tamamıyla Türk kökenli olduğu düşünülmektedir. Göktürk alfabesinin bir önceki devrinin işaretleri olan Yenisey yazı işaretlerinde 150’den fazla şekli vardır. Bu harflerin Göktürk alfabesinde 38 harf olarak bir şekilde sokulduğu görülebilmektedir. Runik Türk yazısı da denmektedir. Göktürk alfabesinin karakteri işaretlerin esas itibariyle keskin düz çizgilerden meydana gelmiş olması ve birbiriyle bitişmemesidir. Yazı sağdan sola veya yukarıdan aşağıya doğru yazılır. Kelimeler genellikle aralarına üst üste iki nokta konarak birbirinden ayrılır. Bir çok sessiz harfin bu alfabede birden fazla harfi mevcuttur. Bir kısım sessiz harfin yanındaki vokalin kalın ve ince olmasına göre iki ayrı işareti vardır. Ayrıca bazı çift ses, çift sessizin işaretleri de mevcuttur. Göktürk alfabesinde vokallerin çok defa yazılmadığını görürüz.Yazılmayan vokaller kelime içinde ve kelime başında olup sondaki vokaller esas itibariyle hep yazılır. Kelime başında ve ilk hecedeki a ve e’nin yazılmaması dikkat çeker. Göktürk yazısının sessiz imlası esas itibariyle çok güçlüdür. Harf kalabalığına rağmen önemli bir karışıklık görülmez.Ancak kalın ve ince sessizin az da olsa bazı yerlerde birbirinin yerine kullanıldığı da görülür. Ayrıca s harfi bir çok defa ş içinde kullanılmıştır. Orhun Yazıtları’nda ve diğer devrin kitabeleri arasında harflerin şekilleri bakımından bazı farklılıklar görürüz. Bu yüzden bir kısım harflerin birden fazla şekli ile karşılaşırız. Orhun Yazıtları’nın ilk ikisi ile Tonyukuk arasında da böyle bir kaç şekil farkı vardır. Sonuç olarak Göktürkçe alfabesi tamamıyla bizim öz bir alfabemiz olarak tarihe geçmiş bizim geçmişimizin önemli bir işareti olarak Tük tarihine ışık tutmaya devam etmektedir.

ORHUN YAZITLARI

Orhun Yazıtları’nın bulunması öncelikle Türk tarihi olmak üzere tüm dünya üzerinde büyük bir etki yaratan bir yazıt olmakla kalmayıp biz Türk tarihçilerin kaynağı olarak atalarımız bize sunmuştur. Yazıt Göktürk alfabesi ile yazılmıştır. Bu yazıtın bir önemli özelliği ise ilk defa Türkçe bir alfabenin bıraktığı yazılı metin olmasıdır. Orhun Yazıtları’nda üç büyük Göktürk idarecisi olan Bilge Kağan, Tonyukuk ve Kül Tigin’in sözlerine yer verilmiş olup Bilge Kagan ve Kül Tigin’in yazılarını Yolluğ Tigin yazmış Tonyukuk ise kendi yazdığı söylenmektedir.

Yolluğ Tigin’in ayrı zaman da Bilge Kagan’ın yeğeni olduğu söylenmektedir. Türk tarihine ışık tutan önemli vesikalardır. Bir hakanın, halkına hesap vermesi, halkın devlete, millete vazifelerinin hatırlatılması, düşmanın entrikalarına nasıl karşılık verileceği ve Türk’ün yüksek ahlak ve seciyesinin anlatıldığı bu kitabelerin bulunması, tarihçiler açısından 19. yüzyılın en önemli olayları arasında gösterilmektedir. Abidelerin birincisi olan Kültigin Abidesi’ni 732’de Bilge Kağan yaptırmıştır. İkinci abide olan Bilge Kağan abidesini, Bilge Kağan’ın ölümünden 1 yıl sonra oğlu yaptırmıştır. Üçüncü abide Tonyukuk abidesi ise, Bilge Kağan’ın kayınpederi Tonyukuk tarafından 720 yılında yaptırılmıştır. Orhun civarında, Orhun alfabesi ile yazılı başka kitabeler de bulunmuştur. Orhun Kitabeleri’nin bulunuşunun Türk tarihinde çok önemli bir yeri vardır. Orhun harfleri ile yazılı kitabelerden Cuveyni Tarih-i Cihanküşa adlı kitapta bahsedilmektedir. Ayrıca Çin kaynaklarında da bu kitabelerden bahsedilmektedir.Orhun Kitabeleri 1899 yılında Rus araştırmacı Yadrintsev tarafından bulunmuştur. Daha sonra Kültigin ve Bilge Kağan Kitabeleri olduğu anlaşılan bu kitabeler 1890 ve 1891 yılında Finlandiyalı ve Rus bilim heyetleri tarafından da incelenmiştir. 1893 yılında Danimarkalı dilbilimci Wilhelm Thomsen tarafından, Rus Türkolog Vasili Radlof’un da yardımıyla çözülmüş ve aynı yılın 15 Aralık günü Danimarka Kraliyet Bilimler Akademisi’nde bilim dünyasına açıklanmıştır.

Kültigin Anıtı (732)

3,35 metre yükseklikte, kireçtaşından yapılmış ve dört cephelidir. Doğu-batı cephelerinin genişliği aşağıda 132, yukarıda 122 santimetredir. Kuzey-güney cepheleri de aşağıda 46, yukarıda 44 cm’dir. Üst kısım kemer biçiminde ve yukarıda beş kenarlı olarak bitmektedir. Anıttaki satırların uzunluğu 235 cm’dir. Anıtın doğu yüzünde 40; güney ve kuzey yüzlerinde 13’er satır Göktürk harfli Türkçe metin bulunur. Batı yüzündeyse, devrin Tang İmparatoru’nun Köl Tigin’in ölümü nedeniyle gönderdiği Çince mesajına yer verilmiştir. Batı yüzde Çince yazılar dışında yazıta sonradan eklenmiş Göktürk harfli iki satır bulunmaktadır. Yazıtın kuzeydoğu, güneydoğu, güneybatı yüzlerinde de Göktürk harfli Türkçe metinler vardır. Kültigin yazıtında Göktürk tarihine ait olaylar, Bilge Kağan’ın ağzından aktarılarak birlik, bütünlük mesajı verilir. Yazıtın doğu, kuzey ve güney yüzlerinin yazıcısı, Yollug Tigin, batı yüzünün yazıcısıysa, Tang İmparatoru Hiuan Tsong’ın yeğeni Çang Sengün’dür. Köl Tigin yazıtının doğu yüzünde, bütün Türk boylarının ortak damgası olduğu sanılan dağ keçisi damgasına; doğuya ve batıya bakan “tepelik” kısımlarındaysa, kurttan süt emen çocuk tasvirleri vardır. Abide, geçen yaklaşık 1300 senelik süreç içinde önemli ölçüde tahrip olmuştur. Çünkü yazıtın doğuyla kuzey yüzlerini birleştiren kısım yıldırım düşmesi neticesinde parçalanmıştır. Orijinalinde kaplumbağa kaide üzerinde bulunan yazıt, bu kaidenin de parçalanması üzerine 1911 senesinde, sunak taşından kesilen granit bir blok üzerine oturtulmuştur.

Bilge Kağan Anıtı (735)

Bilge Kağan Anıtı Kültigin Anıtının bir kilometre uzağındadır. 734 senesinde ölen Bilge Kağan ismine oğlu Tenri Kağan tarafından yaptırılan bu anıt 735’te dikilmiştir. Yazıtta Bilge Kağan’ın ağzından devletin nasıl büyüdüğü anlatılmakta ve Kültigin’in ölümünden sonraki olaylar eklenmektedir. Bunların dışında kağanın konuşmasından başka yeğeni Yuluğ Tigin’in kayıtları da yer bulunmaktadır. Yaklaşık 3,75 m. yüksekliğindeki yazıt, dört cephelidir. Yazıtın doğu yüzünde 41, kuzey ve güney yüzlerinde 15’er satır Göktürk harfli Türkçe metin mevcuttur. Batı yüzünde ise, Çince bir metin vardır. Batı yüzün tepelik kısmının ortalarına da Göktürk harfli Türkçe manzum metin yazılmıştır. Yazıtın güneydoğu, güneybatı ve batı yüzlerinde de Göktürk harfli Türkçe küçük metinler vardır. Yazıtta olayları anlatan, nasihatler veren Bilge Kağan’dır. Yazıta Köl Tigin’in ölümünden sonraki olaylar da eklenmiştir.

Tonyukuk Anıtı (716)

Tonyukuk Abidesi Tonyukuk anıtı 4 cepheli iki dikilitaş şeklindedir. Yazılar, diğer taşlara oranla daha silik biçimdedir. Tonyukuk, Bilge Kağan’ın babası İlteriş Kağan’ın amcası Kapgan Kağan’ın ve Bilge Kağan’ın baş bilicisi yani başveziriydi. Bu abideyi ihtiyarlık döneminde kendisi diktirmiştir ve yazılar da kendisine aittir. Taşlarda Göktürklerin Çin esaretinden nasıl kurtulduğu, kurtuluş savaşının nasıl yapıldığı ve Tonyukuk’un neler yaptığı anlatılır. Birinci yazıt, 243 cm; ikinci yazıt ise, 217 cm yüksekliğindedir. Birinci yazıtta 35, ikinci yazıtta 27 satır Göktürk harfli Türkçe metin vardır.

KAYNAKÇA

Ergin,Muharrem,Orhun Abideleri,Boğaziçi Yayınları,İstanbul,2018 Tekin,Talat,Orhon Yazıtları,Bilgesu Yayıncılık,Ankara,2017 Aydın,Erhan,Orhon Yazıtları,Bilge Kültür Sanat,İstanbul,2019

ALINTILAR http://www.turkcenindirilisi.com/ Ergin,Muharrem,Orhun Abideleri,Boğaziçi Yayınları,İstanbul,2018

Yazan: Emin Alperen TURGUT

Yorum gönder

Okumamış olabilirsin :)