Sarıkamış Harekatı
Sarıkamış Harekatı denilince genelde tüm sorun dönemin Başkumandan Vekili Harbiye Nazırı İsmail Enver Paşa’ya yüklenir. Bu yazıda uzun uzun Sarıkamış Harekatı’nı yazmak yerine bilinen yanlışları anlatmak, olayları bir tarih öğrencisi olarak sizlere aktarmak istiyorum. Öncelikle Sarıkamış’da 120.000 şehit verdik yok 90.000 şehit verdik iddialarına yanıt vermek gerekmektedir. Rus kaynaklarında bu sayı sürekli değişmektedir misal Nikolay Korsun’a göre Türkler 70.000, Ruslar 20.000 civarında kayıp vermiştir. Vladimir Nikolskiy ise Türklerin 78.000 şehit,esir,yaralı ve kayıp olduğunu söylemiştir. Nikolay Şefov, Türklerin 78.000 şehit ve Rusların 26.000 kayıp verdiğini söylemiştir. Fakat en yüksek iddiayı Yevgeni Maslovski 90.000 olduğunu söylemiştir. Daha sonrasında da baharın gelişiyle askerlerimizin naaşları ortaya çıkmış ve Ruslar tarafından gömülmüşlerdir. Kafkas Ordusu Genel Komutanı Nikolay Yudeniç 23.000 kişinin gömüldüğünü Sarıkamış çevresinde de şehit olan Türk askerlerinin bulunmasıyla toplam 28.000 kişinin gömüldüğünü bunu hem Maslovski kabul etmiş hem de Nikolay Korsun eserinde yazmıştır. Bu belirtmelere bakacak olursak Rus kaynaklarının güvenilirliği tartışma konusudur. Ama emekli Binbaşı Şerif Bey’de 1922 yılında 90.000 sayısını belirtmesi okun yönünü İttihatçılara çevirmiştir. Ama bu daha sonra Genelkurmay tarafından 23.000 olarak açıklanmıştır. Son dönemde yapılan araştırmalarda ise 20.000-30.000 civarı olduğu ama hala net bir sayı vermenin zor olduğu bilinmektedir. Şehitler üzerinden propaganda yapmanın doğru olmadığını ve net bilgi olmadan bir şeyi savunmanın yanlış olduğunu anlatmak gerekmektedir.
Bir diğeri ise “ Enver Paşa askerleri ölüme yolladı tüm sorumlu o” diyenlere bir cevabım olacaktır öncelikle olayın tamamına bakmak gerekir. İlk olarak Rus saldırılarının 1914 yılında Köprüköy ve Azap muharebeleriyle başlamıştır. Rusların yanlış mevzilendiğini anlayan III. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa bu muharebelerde zaferler elde etmiştir.Lakin bir hata yapmış yendiği Rusları kovalamak yerine hattı 15 km geriye çekmiş bu da sonrasında gelişecek olan Sarıkamış’da büyük kayıplar vermemize neden olan olay silsilesinden birisi olmuştur.Eğer çekilmek yerine Ruslar püskürtülseydi bugün belki de Sarıkamış’ı konuşuyor olmayacaktık bile. Daha sonrasın da harekatın devamı ve kesin bir darbe indirmek için bizati Enver Paşa tarafından geliştirilen plan oldukça iyi gözükmüştü. Enver Paşa’nın verdiği emirde X. Kolordu kuzeye hiç sapmadan Sarıkamış’a doğru yürüyecek ve ayın 25’inde orda olacaklardı. Ama Hafız Hakkı Paşa komutasında ki X. Kolordu Rus birliklerini imha etmek için Oltu’dan Kosor oradan da Ardahan’a doğru hareket etmiş ve plana uymamışlardır her ne kadar 25’inde orada olacağını belirtse de Hafız Hakkı Paşa Allahuekber dağlarında tipiye yakalanmış ve 29’unda orada olabilmiştir. O sırada çetin mücadele içinde olan IX. Kolordu 4 gün yalnız kalmıştır. Sonrasında ne kadar Hafız Hakkı Paşa kayıplarla gelse dahi bu sefer hem Rus birlikleri takviyeyi almış hem de IX. Kolordu yorgun düşmüştü. Genel olarak bu cephede komutanların azimsizliği ve emrin yerine geç getirilmesi bu cepheyi kaybetmemize sebep olmuştur. Yoksa hem Rus hem de Türk tarihçilerin eğer Enver Paşa’nın emirleri uygulansaydı başarının geleceğini ve Kafkasların Türklerin yönetimine geçeceğini belirtirler. Eğer Hafız Hakkı Paşa zamanında gelse, IX. Kolordu komutanı İhsan Paşa ve onun kurmayı Şerif bey orduyu bekletmese Ruslar büyük bir hezimet yaşayacaktı ki bu söylediklerimin benzerini Rus Maslovski’de belirtir. Hafız Hakkı Paşa sorumluluğu üstlenmiştir ve bunu yazdıklarında da rahatça görebiliyoruz. Ne kadar askerlerini kaybetse de kendisi de soğuktan etkilenmiş ve tifüsten dolayı hayatını kaybetmiştir. Günlüklerinde bundan dolayı pişmanlık duyduğunu yazmıştır. Yazdıklarını Sayın Murat Bardakçı’nın Türk tarihine kazandırdığı notları sayesinde öğreniyoruz.Hafız Hakkı Paşa’nın günlüğüne örnek: * 6 OCAK 1915: Hastaların yemekleri ve hâli bir türlü düzelemiyor. Bugün yine birçok adam dövdüm ve zannederim artık düzeliyor derken yine bir felâket karşısında bulundum: Hastahane yanında bir hasta nefer, titrek ayaklarıyla matarasını doldurmaya gidiyor! “Niçin gidiyorsun?” (diye) sordum.
– Ne yapayım efendim, para ile su satıyorlar. Benim param yok!
– Kim satıyor?
– Hademe.
– Haydi göster.
Yürüdük. Zavallı, canlı cenaze gibi. Elli metrelik mesafeyi beş dakikada katetti. Hastahane denilen ahıra girdik. Yine iki ölü vardı. İçeride bir telâş! Su değil, ekmek satılıyordu. İri yarı bir çavuş. 60 para: Beş kuruşa ekmek satıyordu. Öldüresiye vurdum. Taşla kafasını ezdim. Firara koyuldu (kaçmaya çalıştı). Yanımda Küçük Münir, mülâzım (teğmen) yetiştim. Münir herifi altına aldı. Bir kasatura buldum, kafasını gözünü parçaladım. Hastalar ağasını da berbâd ettim. Of, hele muhacirlerin sefaleti… Ağlayan, el ve ayağı donmuş çocuklar, ihtiyarlar, kadınlar, ihtiyarlar… Yarabbi! Ben bu sefalete sebep oldum. Ben bu harbi …. için çalıştım. Ben bu muzafferiyeti tam yapmak için uğraştım. Olsun! Bu felâketleri de tamire çalışacağım ve elbette muvaffak olacağım.”
Sonuç olarak Enver Paşa’nın emirleri uygulanmamış, cephede ki komutanlar Enver Paşa’nın azmini büyük ölçüde kırmıştır böylece cephede başarı sağlanamamıştır. Nevzat Kösoğlu harekatı şöyle sıralamıştır:
• Hafız Hakkı Paşa geç kalmasaydı zafer kesindi.
• Şerif Bey ve İhsan Paşa, IX. Kolordunun Sarıkamış’a vardığı akşam, Enver Paşa’nın hücum emrini durdurmayıp devam etseydiler zafer kesindi.
• Rus komutanı Mişlayevsky’nin geri çekilme emri, Rus komutan tarafından uygulansaydı; yine netice alınmış olacaktı.
• 26 Aralık taarruzunda Albay Arif Baytan 28. Tümeni ,Enver Paşa’nın emrine rağmen Sarıkamış yerine,Kızılkilise’ye yönlendirilmeseydi yine sonuç olacaktı.
Ek olarak ordu yokluk içinde olmamıştır bazı aksaklıklar olmuş ona göre de planlar geliştirilmiştir. İttihatçılar Alman hayranı da değildir. Fakat zaruriyet ile savaşa girilmiştir ki bunu itilaf bloğuna gönderdiğimiz elçilerimizin bekletilmesi, ciddiye alınmayarak alaycı yanıtlar almaları, 93 Harbi’nden dolayı bloğun çekinmesi ve en önemlisi İtilaf bloğunun zaten Osmanlı’yı çoktan işgal planları kurduğudur.
Her ne kadar Rus basını Enver Paşa hakkında “Türkiye’nın yaşamı ve ölümü Enver ile Talat’ın ellerinde. Onların sözleri kanun kadar serttir. Devletin kaderi onların ellerinde. Diğer bakanlar işe yaramaz birer figürdür.” (Russkiy İnvalid 23 Dekabr (Aralık) 1914: 4) dese de her zaman ülkenin devamlılığını düşünmüşler bunun içinde can vermişlerdir. Bu yüzdendir ki Enver Paşa’ya hain diyenler önce aynaya bakmalıdırlar sonra da bu gerçeklerle yüzleşmelidirler.
KAYNAKÇA
KÖSOĞLU,Nevzat(2013),Şehit Enver Paşa,İstanbul: Ötüken Yayınları AKSUN, Ziya Nur (2005), Enver Paşa ve Sarıkamış Harekâtı, İstanbul: Ötüken Yayınları KORSUN, Nikolay (1937), Sarıkamışskaya Operatsiya Na Kavkazskom Fronte Mirovoy Voynı V 1914- 1915 Godu, Moskva: Gosudarstvennoye Voennoye İzdatelstvo Narkomata Oboronı Soyuza SSR. KORSUN, Nikolay (1946), Pervaya Mirovaya Voyna Na Kavkazskom Fronte, Moskva: Voennoye İzdatelstvo Ministerstva Voorujennıh Sil Soyuza SSR. MASLOVSKİ, Yevgeni (1933), Mirovaya Voyna Na Kavkazskom Fronte, Paris: Knıgoizdatelstvo Vozrojdeniye. NİKOLSKİY, Vladimir (1933), Sarıkamışskaya Operatsiya: 12-24 Dekabrya st. 1914 Goda, Sofia: Peçatnitsa Drevne Bulgaria. ŞEFOV, Nikolay (2006), Bitvı Rossiy, Moskva: İzdatelstvo ACT. SADIGOV,Ramin(2019), Rus Kaynaklarına Göre Sarıkamış Harekatı, SUTAD, Ağustos 2019; (46): 279-302
GAZETELER: (Russkiy İnvalid 23 Dekabr (Aralık) 1914: 4) BARDAKÇI,Murat(2012),Sarıkamış’taki büyük felâketin sorumlusu Hafız Hakkı Paşa’nın pişmanlık günlüğü
Yazan: Emin Alperen Turgut
Yorum gönder