Ermeni Kırımı Belgelerine Yanıtlar
Uzun soluklu olarak yayına hazırlamak istediğim Ermeni Kırımı Belgelerine Yanıtlar adlı yazı dizisinde öncelikle Ermeni Milli Enstitüsü’nün iddialarının gerçekliğine, Ermeni Soykırım Müzesi-Enstitüsü’nün Sözde Ermeni Kırımını resim olarak paylaşan kişilerin güvenirliğini ve yalanlarını anlatmaya çalışacağım.
1) Ermeni Milli Enstitüsü
Öncelikle Türk düşmanlığını gözler önüne sermek için 24 Nisan 1996 Sürgündeki Kürdistan Parlamentosu adlı yazının sitede yer alması ile başlar. Bu yazıda Türkiye’ye hakaret eden bir yazı yazılmıştır. Peşine ise Amerikan Yahudi Komitesi’nin açıklamasını paylaşarak Türklüğe ve islamafobinin ne kadar yükseklerde olduğu açıkca görülmektedir. Osmanlı Türkiye’sinin Ermeni Milletini İmha Etmeyi Amaçladığına İlişkin Rapor 16 Temmuz 1915 adlı bir belge paylaşılmış Henry Morgenthau imzalı Amerikan İstanbul Büyükelçisi olarak yazı göndermiştir, Henry Morgenthau’yu incelemek gerekir. Kendisi savaş olduğu zamanlar Türk ve Alman aleyhine yazılar yazmış bir diplomattır. Yazdığı “Büyükelçi Morgenthau’nun Öyküsü” adlı yapıt tamamiyle kurgu olmakla beraber Ermeni dostları ile yazdığı bunuda 1917 yılında Woodrow Wilson’a paylaştığı ve sonunda 1918 yılında yayınladığı Osmanlı Tarihçisi Amerikalı Heath Ward Lowry şöyle açıklamıştı:
“Henry Morgenthau, Woodrow Wilson’a yazdığı 26 Kasım 1917 tarihli mektupta, bir kitap yazma fikrinden ve bunun sebep ve amaçlarından bahsetmekte ve teklifini, kendi görüşleriyle birlikte, Başkanın onayına sunmaktadır. Morgenthau, tüm amacının, hükümetin savaş politikasına kamuoyu nezdinde destek kazandıracak Alman ve Türk aleyhtarı bir propaganda kitabı yazarak, Amerika Birleşik Devletleri’nin savaş gayretlerine katkıda bulunmak olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca o, Amerikan halkının savaşa karşı duyarsızlığından dolayı hayal kırıklığına uğradığını bu sebeple Alman ve Osmanlı aleyhtarlığının bu halkı savaşa istekli hale getireceğini söylemektedir. Morgenthau’nun Başkan Wilson’a yazdığı tarihten sonraki bir yıl içinde, sonunda “Büyükelçi Morgenthau’nun Öyküsü” adı verilen çalışma kaleme alındı. Amerika’nın en tanınmış dergilerinden biri olan The World’s Work’ta yayınlandı; toplam tirajı 2.630.256 olan bir düzineyi aşkın büyük gazetede bazı bölümleri yayınlandı ve kitap olarak Doubleday, PageandCo. Yayınevi tarafından 1918’de piyasaya sürüldü. Kitap için satış noktalarında özel vitrinler düzenlendi (Lowry, 1991:12-16).” [1]
Henry Morgenthau’nun yazdığı kitaba son sözü de yine Lowry şöyle yazmıştır:
Büyükelçi Morgenthau’nun Öyküsünün “kötü adamı” ve herkesten çok saldırılan kişisi Dahiliye Nazırı Talat Bey’dir. Onun “Öykü”de Osmanlı idarecilerini ele alış tarzı ile ABD arşivlerinde bulunan, İstanbul’da bulunduğu süre içinde cereyan eden olayların günlüğüne ve mektuplarına kaydedilme şekilleri arasında büyük fark vardır. Bu durum
[1] ABD Büyükelçisi Henry Morgenthau Öyküsü ve Gerçekler
Prof. Dr. Haluk Selvi
“Morgenthau’nun Öyküsü”nün tam bir düzmece olduğunu göstermektedir (Lowry, 1991, s. 56-58).[1]
Talat Paşa’nın Ermeni Soykırımı’ndaki rolü üzerine düşünceler 7 Eylül 1921 olarak okuyuculara sunulan yazıda Jesse Jackson adlı konsolosun Talat Paşa hakkında ki görüşlerini belge olarak sunması da trajikomik bir olaydır.
Bu enstitü adı altında Amerika’da kurulan ve yalnızca Amerikan telgraflarını belge olarak sunmaya çalışan grup tarih araştırmaları üzerinde oldukça yetersizdir. Tanık olarak misyonerleri ve Amerikalıları sunmuştur. Sayısız Arap ve Kürt olarak bahsetmiş olsalar da hala net bir isim ortaya çıkmamıştır.
2) Ermeni Soykırım Müzesi-Enstitüsü
Ermeni Soykırım Müzesi-Enstitüsü sunduğu kaynakları incelendikten sonra güvenilirlik açısından tekrar bir okuma yapınca yine bu soykırım iddiasının içinin doldurulamayacağı belirlenmiştir. Fotoğrafları telif nedeniyle paylaşamayacağım için kaynakçada site ismini bırakacağım. Maria Jacobsen adlı kadın Ermeniler tarafından çok sevilir ve çektiği fotoğrafların sözde soykırıma ışık tuttuğunu söylerler Ama tamamiyle misyonerlik faaliyetleri için orada bulunduğunu yazmazlar. Hay Zinvor: Ermenistan Savunma Bakanlığı resmi gazetesi ise bunu yazmaktadır. Ayrıca şöyle bir yazı bulunmaktadır:
“Birinci Dünya savaşı sırasında tehcir edilen ve öldürülen Ermenilerin cesetlerinin fotoğraflarını çekmek Osmanlı İmparatorluğu tarafından yasaklanmıştı.” [2]
diye belirtilmiş olup yine aynı metinde:
“Ermeni soykırım ile ilgili dünyanın farklı yerlerinde özellikle Rusya, Almanya, Avusturya, ABD, Norveç, Ermenistan arşivlerinde sayısız fotoğraf bulunmaktadır.”[3]
gibi çelişen cümlelerin kurulması şaşırtıcıdır. Gizli olarak çekim yapıldığı iddia edenler olacaksa Ermenileri sözde katleden İttihat ve Terakki onlara neden dokunmamıştır açık bir sorudur?
Yine sunulan belgelerin isimlerinin bazılarını paylaşmak istiyorum:
A) Marya Jackopsen Koleksiyonu
B) Arap görgü tanıklarının resimleri
C) Surp Ghazari Mkhitaryan Vakfı koleksiyonu
[1] ABD Büyükelçisi Henry Morgenthau Öyküsü ve Gerçekler
Prof. Dr. Haluk Selvi
[2] http://www.genocide-museum.am/trk/photos_of_armenian_genocide.php#
[3] http://www.genocide-museum.am/trk/photos_of_armenian_genocide.php#
Uzayıp gidecek bir liste sunmuştur. Galerisine baktığımızda ise göç eden ailelerin bazıları fotoğraf bazıları temsili resim olarak paylaşıldığını göreceksiniz. Göç esnasında bazıları hastalıklara yakalanmışlardır ama bunun devlet eliyle kıyım yapıldı demenin tarihe hakaret olacağı açıktır. Tessa Hofmann’ı da kaynak gösterenler için Hofmann’ın Türkler hakkında barbar, soykırım yaptığı ve ağır iddialarda bulunduğunu bilmeyen yoktur. Yalanlarına örnek ise 1916 olaylarına dair fotoğraf olarak sunduğu belgenin sahte olduğu çizim incelemeleri ile ortaya çıkmıtşır. Tessa Hofmann’ın kaleme aldığı Der Völkermord an den Armeniern vor Gericht- der Prozess Talat Pascha adlı kitabın incelemesinde Doktor Ali Sak ve inceleyen kururulun şu sözleri dikkat çeker ve yalanını ortaya çıkarır:
“İlginç bir şekilde, kapak resmi orijinal gibi renkli değil siyah beyaz olarak basılmıştır. Kesinlikle bir fotoğraf izlenimi vermek istenmiştir. Bu bilimsel sahtekarlık ortaya çıkarıldıktan sonra Tessa Hofmann bu fotoğraf montajını kaldırdı. İşin tuhafı, bu aynı zamanda kütüphanelerdeki kitapların kapaklarının “ortadan kaybolması” ile halihazırda basılmış olan bazı baskılardan da kaldırıldı. Ve kitabın yeni bir kapak görüntüsüne sahip yeni bir baskısının hızla üretilmesi gerekiyordu:
Tarihçi ve ilahiyatçı Hermann Goltz bu olaylarla uluslararası Dr. Johannes Lepsius Sempozyumu 1986 ”, Halle-Wittenberg’deki Martin Luther Üniversitesi’nde“ şaşırtıcı ”ve“ utanç verici ”olarak nitelendirildi. Gerçekten şaşırtıcı ve utanç verici mi?
Bu, tarihsel olayları öznel olarak manipüle etmek için bir gözetim veya kasıtlı bir girişim mi?
Eğer kişi iyi huylu ve tarafsızsa, Bayan Hoffmann’ın burada bir hata yaptığını ve Federal Dışişleri Bürosu dosyalarındaki bilgileri yanlış yorumladığını söyleyebiliriz.”[1]
Kitabında bahsettiği Ermenilere işkence ve istismarı Trapesunt’tan Ersnga’ya giden yolda bir Alman subayının çektiği fotoğrafı paylaşmıştır ve okuyucusuna Ermenileri mağdur olarak aktarır. Bu fotoğrafın tekrar incelenmesi Paul Emile Boutgny tarafından “Les Horreurs de la guerre” adlı tablo çıkınca yine yalan söylediği ispatlanmıştır.
KAYNAKÇA
http://www.genocide-museum.am/
Prof. Dr. Haluk Selvi- ABD Büyükelçisi Henry Morgenthau Öyküsü ve Gerçekler
Lowry,Heath W. (1991), Büyükelçi Morgenthau’nun Öyküsü’nün Perde Arkası, İstanbul
Armenian churches honor Danish missionary in Solvang”. Santa Maria Times. 25 October 2016.
[1] Dr. Ali Sak- Tessa Hofmann Und Die Armenierfrage
Yazar: Emin Alperen Turgut
Yorum gönder